Kalp hastalıkları tüm dünyada hastaneye başvurularda en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında gelir. Kalp damar hastalıklarının yanında kalbin anatomik bölgelerinden kaynaklanan rahatsızlıklar da vücut sağlığını sıklıkla olumsuz etkileyebilmektedir. Kalp hastalıkları kişinin günlük yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyebildiği gibi hayatı tehdit edecek boyutlara da varabilir. Bu bakımdan hastalıkların erken teşhis edilip tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Sık görülen kalp hastalıklarından biri mitral kapak yetmezliğidir.
Kalp, temel fonksiyonu olan kasılma fonksiyonunu yerine getirirken kanı kendi anatomisi içinde bulunan kalp odacıkları içine alıp kasılmak suretiyle yapar. Kalp odacıklarına geçiş yapan kan, kasılma sırasında hedeflenen kan damarlarına ulaşabilmek için kalbin içinde yer alan kalp kapakları sayesinde yönlendirilir. Kalp içinde dört farklı kalp odacığı ile ilişkili dört adet kalp kapağı bulunur. Bu kapaklar mitral kapak, triküspit kapak, aort kapağı ve pulmoner kapak olarak isimlendirilir.
Mitral kapak yetmezliği kalbin sol tarafından yer alan kalp odacıkları arasında yer alan mitral kapağın, kalbin kasılması esnasında yeterli seviyede kapanamaması sonucu kanın diğer kalp odacığına geri kaçmasını ifade eder. Bunun sonucunda kalp içinde belirli miktarda kan hacmi kaldığından zamanla kalp odacıklarında genişlemeler meydana gelir. Odacıklardaki genişlemeler ise kalbin kasılma fonksiyonunun bozulmasına ve kalp yetmezliği gelişmesine olanak verir.
Mitral kapak hastalıkları, tüm kalp kapak hastalıkları içinde en sık görülen sağlık problemidir. Kalp kapakları enfeksiyonlar, romatolojik hastalıklar gibi çeşitli nedenlerle zarar görüp anatomik bozulmalara uğrayabilir.
Mitral kapak yetmezliği kalbin kasılması esnasında mitral kapağın tam kapanamamasını ve kanın belirli kısmının geri kaçmasını ifade eder. Bu bakımdan mitral kapak yetmezliği kapağın kendisinden kaynaklanabildiği gibi kapağı etkileyen dış etkenler nedeniyle de olabilir. Bu iki durum primer (birincil) ve sekonder (ikincil) mitral kapak yetmezliği olarak adlandırılır. Mitral kapak yetmezliğinin gelişebileceği durumlar aşağıda listelenmiştir:
Mitral kapak yetmezliği en sık tespit edilen kalp kapak hastalığıdır, genellikle hafif derecede yetmezlik ile teşhis edilir. Bu nedenle hastalarda herhangi bir klinik belirti görülmeden de mitral kapak yetmezliği var olabilir. Kapak yetmezliğinin zamanla artmasına bağlı olarak klinik şikayetlere yol açabilmesi yıllar sürebilir. Bununla birlikte, bazı hastalarda kapak yetmezliği kısa süre içinde gelişebildiği için daha erken yaşlarda klinik belirtiler ortaya çıkabilir. Mitral kapak yetmezliği olan hastalarda aşağıdaki belirtiler izlenebilir:
Kapak yetmezliğinin şiddetli olduğu ve etkili tedavi edilmediği koşullarda hastalığın ilerlemesiyle birlikte, kalp odacıklarında genişleme ortaya çıkar. Bunun sonucunda kalpte ciddi ritim bozuklukları (atriyal fibrilasyon), kalp yetmezliği veya akciğer damarlarında kan birikimiyle ilişkili yüksek tansiyon (pulmoner hipertansiyon) gelişebilir.
Mitral kapak yetmezliğinin teşhis edilebilmesi için hastanın anamnez ve fizik muayene işlemlerinin ardından çeşitli testler yürütülür. Hastanın kalp ritminin değerlendirilebilmesi için elektrokardiyografi (EKG) ve efor testinden, kalp anatomisinin incelenmesi için ekokardiyografi (EKO) ve kardiyak MR gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Seçilen bazı vakalarda detaylı inceleme için anjiyografi yapılabilir.
Yapılan tetkikler sonucu mitral kapak yetmezliği belirlenen hastalarda yetmezliğin derecesine göre tedavi planlanır. Hafif vakalarda tedavisiz takip edilmesi yeterli olabilirken orta şiddetli vakalarda ilaç tedavisi ile semptomatik iyileşme sağlanabilir. İlaç tedavisi olarak idrar söktürücüler, tansiyon ilaçları ve kan sulandırıcılar kullanılır. İleri derecede kapak yetmezliği olan hastalarda mitral kapak onarımı veya kapağın değiştirilmesi gerekir. Kapak değişiminde biyonik veya metal kapaklar kullanılabilir. Operasyonun türüne ve uygulanan yönteme göre hastaların ömür boyu kan sulandırıcı kullanması gerekebilir.